2 Temmuz 2009 Perşembe

Nafile Namazlar Nelerdir ?

ŞÜKÜR NAMAZI

Bir nimete kavuşan veya bir sıkıntıdan kurtulan Müslüman, Allaha şükrünü ifa maksadıyla, ;Niyet ettim Allahım senin rızan için şükür namazı kılmaya der, tekbir alır, ellerini bağlar ve iki rekât namaz kılar. Şükür maksadıyla secde de edebileceği gibi, her ikisini birden de yapabilir.

Şükür maksadıyla yapılan başka ibadetler de vardır: Meselâ fakire sadaka vermek veya bir ihtiyaç merkezine tasadduk etmek, bir miktar para bağışlamak, birisine sıra dışı iyilik yapmak, birisini sevindirmek, nafile oruç tutmak, fakiri doyurmak, adak niyetiyle kurban kesip fakire fukaraya dağıtmak gibi.

İstihare Namazı

İstihare "hayırlı olanı istemek" anlamına gelir. İnsanlar, kendileri için önemli olan bir karar verecekleri veya bir seçim yapacakları zaman, bazan belki eldeki verilerin yetersizliği sebebiyle veya çeşitli sebeplerle dünya ve ahiret baımından kendileri için hangi seçimin hayırlı olacağını kestiremezler ve bunu bilmek için çeşitli çarelere başvururlar. Mesela, Peygamber imiz'in nübüvetle görevlendirildiği sıralarda Araplar'dan bir kimse yolculuğa şıkmak istendiğinde, bu yolculuğun kendisi için hayırlı olup olmadığını anlamak için fal oklarına başvururdu. Peygamberimiz bu adeti kaldırarak onun yerine istihareyi getirmiş ve şöyle buyurmuştur: (1)

" Biriniz bir iş yapmaya niyetlenince farzın dışında iki rek'at namaz kılsın ve şöyle desin: Ey Allahım, ilmine güvenerek senden hakkımda hayırlısını istiyorum, gücüme güç katmanı istiyorum. Sınırsız lutfundan bana ihsan etmeni istiyorum, gücüme güç katmanı istiyorum. Ben bilmiyorum, ama sen bilyorsun, ben güç yetiremem ama sen güç yetirirsin. Ey Allahım! Yapmayı düşündüğüm bu iş, benim dinim, dünyam ve geleceğim açısından hayırlı olacaksa, bu işi benim hakkımda takdir buyur, onu bana kolaylaştır, uğurlu ve bereketli eyle. yok eğer benim, dünyam ve geleceğim için kötü ise, onu benden, beni ondan uzaklaştır. Ve hayırlı olan her ne ise sen onu takdir et ve beni hoşnut ve mutlu eyle!" (2)

Namazda, makbul olanı; ilk rekatta Fatiha ve Kafirun Suresi, ikinci rekatta ise Fatiha ve ihlas suresi okumaktır. İki rek'at namaz kılıp bu duayı yaptıktan sonra, kalbe doğacak istek veya nefretle, yahut yapıcı veya engelleyici sebeblerle işin hayırlı olan tarafı gerçekleşmiş olduğuna kanaat beslenir ve buna rıza gösterilir. Namazı kıldıktan sonra dünya kelamı etmemek, sağ tarafa ve kıbleye doğru yatmak, uymaya çalışırken kalpten "Allah Allah" demek güzel olan şeylerdir. Bu namazı buradan okuyup, tatbik etmek isteyenlerden bir dileğimiz olacak, Yukarıdaki Peygamber efendimizin yukarıdaki duasını kendi sıkıntısına, problemine uyarlayıp kalbinden okuduktan sonra;

3 ihlas ve 1 Fatiha'yı da başta Peygamberimize, sevdiklerine ve Zamanın Sahibine hediye eylesin. Onların yüzü suyu hürmetine bu aciz kulunun anlayacağı şekilde her şeyi aşikar göstersin, perdeleri aralasın diye Allah'a dua etsin. Dua esnasında:
Allah ile konuşur gibi dua etsin,
Etrafını saran melekleri hissetsin,
Dua esnasın da gözlerini kapatsın,
Boynunu büksün,
Allah'ın aciz bir kulu olduğunu hisssetsin.

Birinci defada sonuç alınamazsa üç kere veya yedi defa tekrarlanabilinir.

Sammi olarak yapıldığı takdirde, kalbe doğuş olabilir, istihare sonucu bir ferahlık ve rahatlık olursa o işin hayırlı olacağına, sıkıntı ve darlık olursa olumsuz olacağına işaret edilir. Gündüz yapılacağı gibi, iyice konsantre olunabilmesi için geceleyin yatmadan hemen önce yapılması tavsiye edilir. İstihare için uykuya yatma ve rüya bekleme şartı olmadığıda unutulmasın. Allah bunu samimi olarak isteyenlere bir işaret veya ipucu verir.
O kapısına geleni geri çevirmez. O'nun kapısı umutsuzluk kapısı değildir.

Hâcet namazı
Suâl: Çeşitli dertlerimiz, dileklerimiz oluyor. Bunların hâllolması için hâcet namazı kılınıyormuş. Bu namaz nasıl kılınır?
Cevap: Hâcet namazı birkaç şekilde kılınır:
1- Eshâb-ı kirâmdan Osman bin Huneyf hazretleri anlatır: Gözleri görmeyen bir kimse, gözlerinin açılması için Resûlullaha ricada bulundu. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Abdest alıp iki rek'at namaz kıl, sonra şöyle duâ et!: "Allahümme innî es'elüke ve eteveccehü ileyke binebiyyî Muhammedin sallallahü aleyhi ve sellem nebiyyirrahmeti." Daha sonra gözlerinin açılması için "Yâ Rabbî Resûlünün hürmeti için gözlerimi aç!" diye duâ et!) [Nesâî]
O kişinin, namaz kılıp duâ ettikten sonra, gözlerinin açıldığını gördük. (Tergîb)
2- Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Allahtan veya insanlardan bir isteği bulunan kimse, güzelce abdest alıp iki rek'at namaz kılsın! Sonra Allahü teâlâya hamd etsin, Resûlüne salevât getirsin sonra şu duâyı okusun!
(Lâ ilâhe illâllah-ül-halîm-ül-kerîm. Sübhânallahi Rabb-il-arş-il-azîm. Elhamdü lillâhi Rabbil âlemin. Es'elüke mûcibâti rahmetike ve azâimi mağfiretike vel ganîmete min külli birrin vesselâmete min külli ismin lâ teda' lî zenben illâ gafertehü velâ hemmen illâ ferrectehü velâ hâceten hiye leke rıdan illâ kadaytehâ yâ erhâmerrâhimîn.) [Bu duâyı İslâm harfleriyle yazıp doğru olarak okumak lâzımdır.]
Hâcet namazı iki, dört veya oniki rek'at olarak kılınır. Birinci rek'atta Fâtiha'dan sonra üç kerre Âyet-el kürsî okunur, diğer rek'atlerde Fâtiha ile birer kerre İhlâs ve Muavvizeteyn [yâni iki kul'euzü] okunur. Yahut her rek'atte Fâtiha, Âyet-el-kürsî ve İhlâs okunur.
3- Bir başka hâcet namazı da şöyle:
Yatsı namazını kılıp vitri kılmadan önce, dört rek'at namaz kılınır. Birinci rek'atta bir Fâtiha, üç kerre Âyet-el-kürsî okunur. İkinci rek'atta Fâtiha'dan sonra üç kerre İhlâs ve Muavvizeteyn [yâni iki kul'euzü] okunur. Üçüncü rek'atta ilk rek'atta okunanlar okunur. Dördüncü rek'atta ise ikinci rek'atta okunanlar okunur. Namazdan sonra dileğini ister. (İmâd-ül-islâm)
Dilek Duâsı
Suâl: Bir dilek için hangi duâ okunur?
Cevap: (Fetâvâ'i kâri-ül-hidâye)de diyor ki:
(Murâdı olan meselâ bir yere sağ sâlim gidip gelmek isteyen, tehlikeli bir durumdan kurtulmak istiyen, bir dileği olan kimse, yatacağı zaman abdest almalı. Temiz bir örtü üzerinde oturup, üç salevât okumalı. Sonra besmele çekerek on Fâtiha ve sonra onbir İhlâs okumalı. Sonra üç salevât okumalı. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye karşı olarak ve sağ elini, sağ yanağının altına koyarak yatıp uyumalıdır. Niyet ettiği şeyin nasıl olacağını bi-iznillah rü'yâda görür.)
(Mekâtîb-i şerîfe) kitâbında buyuruldu ki: Hâcetlere, dileklere kavuşmak için, iki rek'at namaz kılıp, sevâbını silsile-i aliyye denilen âlimlerin rûhuna hediye etmeli, bunların hürmeti için diyerek duâ etmelidir. Meselâ, "Yâ Rabbî, filân yere sağ sâlim gidip gelmek nasîb eyle, filân sıkıntıdan beni kurtar." gibi duâ ettikten sonra, "Bu duâmı silsile-i aliyye büyükleri hürmetine kabûl eyle" demelidir!

Namaz kılmıyanın, harâm işliyenin ve kalbi gâfil olanın duâsı kabûl olmaz. Ehl-i sünnet i'tikâdında olmıyanın okuması fâide vermez. Hak teâlâ, herşeyi bir sebep ile yaratmaktadır. Bir şeye kavuşmak istiyen, o şeyin sebebine yapışmalıdır. Rabbimiz, insana sıhhat, şifâ vermek için, duâ etmeyi, sadaka vermeyi ve ilâç kullanmayı sebep yapmıştır.

Sıkıntı Hâlinde
Suâl: Sıkıntıdan kurtulmak için ne yapmalıdır?
Cevap: Sıkıntıdan kurtulmak için sebeplere yapışmak lâzımdır. (Çalışmadan duâ eden, silâhsız savaşa giden gibidir) hadîs-i şerîfi de sebeplere yapışmayı emretmektedir. Kur'ân-ı kerîmde meâlen, (Her zorluğun bir kolaylığı vardır) buyuruluyor. Sıkıntıdan kurtulmanın da çâresi vardır. Hiç boş vakit geçirmemeli, kendine faydalı bir meşgâle bulmalıdır. (Sabır kurtuluşun anahtarıdır) sözüne uymalı, çalışıp sabrederek bir çıkış yolu aramalıdır.
Psikolog doktorlar, sıkıntının başlıca çâresinin meşgâle olduğunu söylüyorlar. Kendinize severek yapacağınız işler bulursanız, rahatlarsınız. Ayrıca ma'nevî yönden, ba'zı duâlar okumanız da faydalıdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(İstigfâra devam edeni, Hak teâlâ, her türlü sıkıntı ve üzüntüden uzaklaştırır, geçim darlığından da kurtarır, ferâhlığa çıkarır, ummadığı yerden rızka kavuşturur.) [Nesâî]
(Hergün sabah akşam yedi kere, "Hasbiyallahü lâ ilâhe illâ hü aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azîm" okuyan, dünya ve âhıret sıkıntısından kurtulur.) [İbni Sünnî]
(Lâ ilâhe illâllah demek 99 belâyı önler. Bunun en aşağısı hemmdir.) [Deylemî]
(Lâ havle velâ kuvvete illâ billah okumak 99 derde devâdır. Bunun en hafifi hemmdir) [T.Mazharî] [Hemm, gam, üzüntü, sıkıntı demektir.]

Tevbe Namazı
Allâh'a karşı bir gaflet eseri olarak veya nefse uyarak günah işlendiğinde onun kefâreti olarak büyük bir nedâmet içerisinde O'na teveccüh etmek gerekmektedir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
"Şeytan seni bir kötülüğe sevketme girişiminde bulunursa, hemen Allah'a sığın." (Fussilet (41), 36)
Kötülük yapan bir kimsenin bunun yerine iyilik yapması, kötülüğü iyilikle defetmesi istenmektedir.
Bir sabah Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem müezzini Bilâl'i çağırdı ve ona:
-"Bilâl! Hangi ameli yaparak benden önce cennete girdin? Dün gece cennette, senin ayakkabılarının tıkırtısını önümde duydum" diye sordu. Bilâl -radıyallâhu anh- de:
- Yâ Rasûlallâh! Ne zaman bir günah işlesem arkasından hemen kalkıp iki rek'at namaz kılarım, abdestim bozulduğunda da vakit geçirmeden hemen abdest alırım. (Her abdest aldığımda da Allâh'ın üzerimde iki rek'ât namaz hakkı olduğunu düşünürüm ve kılarım. ) dedi. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem -aleyhi's-salâtü ve's-selâm-:
- "İşre bunun sâyesinde" buyurdular. (İbn Huzeyme, Sahîh, II, 213 (1209)

Evvâbin Namazı -----------------------------------------------------------------
Akşam namazının sünnetinden sonra iki ilâ altı rekat arasında kılınan nafile namaza da "evvâbin" denilmiştir. Hz. Peygamber, akşam namazından sonra altı rekat nâfile namaz kılanın evvâbinden (günah işleyip, arkasından hemen tövbe eden kimselerden) sayılacağını bildirmiş ve arkasından da şu ayeti okumuştur: "Rabbiniz, içinizden geçenleri çok iyi bilir. Eğer salih kimseler olursanız, şüphesiz Allah tövbe edenleri affedicidir" (el-İsrâ, 17/25; bk. İbn Kesir, Tefsir, İstanbul 1985, V, 64, 65; Şürünbülâli, Şerhu Nüri'l-İzah, İstanbul 1984. s.74)
Evvabin, evvab kelimesinin çoğulu olup, tevbe ve istiğfar ederek Allah Teala'ya çokça yönelen kişi demektir. Evvabi namazı, Akşam namazının sünnetinden hemen sonra, iki rekattan altı rekata kadar kılınır. Fahr-ı Kainat -sallallahü aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyuruyor:

"Bir kimse Akşam namazından sonra hiç konuşmadan altı rekat namaz kılsa, o namaz (sevap bakımından) on iki senelik ibadete denk olur." (Tirmizi, Mevakit, 204)

1. Teheccüd Namazı (Gece Namazı): Yatsı namazından sonra , daha uyumadan veya bir miktar uyuduktan sonra, kılınacak nafile namaza "gece namazı"denir. Bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp kılınırsa "Teheccüd" adını alır. Teheccüd namazı iki rekettan on iki rekata kadardır. İki rekatta bir selam verilmesi daha faziletlidir. (Muhammed Bin Abdullah Hanî, Âdâb, s. 264)

Teheccüd namazı, Rasul-i Ekrem -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimize vacip yani farz hükmündeydi. Bu namaz O'nun ümmeti için sünnet-i müekkededir.

"Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah'a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır

1 yorum: